Edebiyat Nedir , Sözlü ve Yazılı Edebiyat Nedir ve Tanımı
İçindekiler
İlk yaratılıştan, yazının bulunmasına kadar edebiyat nedir ile yazının bulunmasından sonra edebiyat nedir ?sorusunun cevabı bir yol ayrımına uğrar.
Sözlü ve Yazılı Edebiyat Nedir ?
Sözlü edebiyat nesnel bir durum sergilerken yazılı edebiyatta daha öznel ve kişiselleşmiş bir edebiyat çıkar karşımıza.
Edebiyat nedir sorusunun cevabının da, yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan çıkar karmaşasının yaşandığı “sanat” kavramı gibi tam bir karşılığı yoktur. Çoğu filozofta “böyle bir tanımın yapılmasına gerek olmadığı” görüşündedir.
Kavram tanımları konusunda iki ayrı başlığa gidilir. Kapalı kavramlar: Matematik, mantık gibi .Açık kavramlar: Sanat ve edebiyat gibi. Açık kavramların tanımına eserler üzerinden gidilir. Kapalı kavramlar, üçgenin iç açıları toplamı örneğinde ki gibi nettir.
Edebiyatın Tanımı
Edebiyatın sözcük anlamı “yazın” diye geçer TDK’nın sözlük’ ünde. Daha geniş bir tanımla Edebiyat: olay, düşünce duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü ve yazılı olarak biçimlendirme sanatıdır. İngilizce de edebiyatın karşılığı” literatüre “kelimesiyle karşılanır.
Yukarıdaki edebiyat tanımında geçen ve aslında edebiyatın tanımlanamayan bir kavram olduğunu “biçimlendirme sanatıdır ” cümlesinden anlayabiliriz. Çoğu edebiyat tanımlarında bu kelimenin yerine “estetik “kelimesi geçer. Bu kavram da, açık uçlu veya göreceli bir kavram olduğu için, edebiyatın ne olduğunu tam olarak ifade edemez. O zaman sorumuzu Edebiyat nedir den Edebiyat ne olabilire dönüştürebiliriz.
Her Metin Edebi midir ?
Dünyadaki tüm canlılardan farklı olarak insanoğlu ;duygularını ,hayallerini, düşüncelerini dil ile ifade edebilme yeteneğine sahiptir. Maddi manevi tüm varlığı önce isimlendirir. Bu isimlerden hareketle, kendiyle ve çevresiyle iletişime girer. Aynı zamanda da duygusal ve estetik olan her şeye meyilli olan bir kalp taşır. Bir mobilyacı bunu yaptığı bir masaya taşır. Bir mimar yaptığı binaya taşır. Bir ozan bunu yaptığı besteye taşır. Birileri de bunu şiire, romana, öyküye, atasözüne, bir tiyatro eserine (vb..) taşıdığı zaman , Edebiyat olur.
Bu durumda karşımıza şu soru çıkar. Her söylenen güzel söz yada yazılan metin edebi midir? Örneğin, gazetenin 3.sayfasında yayınlanan bir haber metni? Muhabiri tarafından güzel, duygusal, süslü cümlelerle yazılmışsa ,bu metni edebiyat metni olarak kabul edebilir miyiz?
Edebiyat kuramcılarının sıklıkla kullandıkları bir kavram girer burada devreye. “sezgi- sellik”. Edebiyatta ki sezgi- sellik değerlendirmesinin en önemli muhatabı okurdur. Sonrasında eleştirmenler ve edebiyat bilimciler gelir. Son iki grup neden okur sonrasında gelir derseniz? Yazılı edebiyat sonrası kronoloji de oldukları içindir. Günümüzde ki etkileri, edebiyat okurlarına göre tartışmasız daha etkilidir ama nihayetinde onlar da birer okurdur. Bu üçlü grup ‘un sezgileri karar verir bir edebiyat metninin edebi olup olmadığına.
Edebiyat, insan aklına gelebilecek her konuda, sözlü ve yazılı eserler verilebilecek bir alandır. Edebiyatın konuları, hayalî gerçeküstü bir kurgudan tutun da gerçek hayatta yaşanmış bir olaya, Bir dağın efsanesine, geçmişte yaşanmış veya yaşanmamış bir savaşa. Çocukluk anısına, rüya alemine kadar uçsuz bucaksız genişlikte bir konu hazinesine sahiptir. Edebiyatı diğer alanlardan ayıran, konudan ziyade ;konuyu anlatım , ifade ediş şekli ve dilidir.
Edebiyatın Amacı Nedir ?
Edebiyat okuru bir konuda bilgi sahibi olmak için okumaz edebi eserleri. Edebiyatın da böyle bir amacı yoktur. Bu demek değildir ki tüm edebiyat eserleri uydurmasyondur. Çok sayıda edebiyat yazarının; bilimsel, tarihi, mimari, deneysel araştırmaları sonucu yazdığı edebiyat eserleri vardır. Edebiyatın amacı bilgilendirmekten ziyade ,dinleyicisinin ya da okurunun kalbine, diline ve duygularına hitap edecek eserler vermektir. Tıpkı sanatın bir dalı olan müzik in dinleyicisi gibi. Kaç kişi dinlediği bir parçadan nota bilgisi öğrenmenin peşindedir ?